20. defa yine ve yeniden Anamur'dan merhaba :) Cumartesi akşamı Anamur'a doğru yola çıkmadan önce kiraz ve dut yiyebilmek için bir adet içtğim alerji hapı nedeniyle Anamur maceram hayli uykulu başladı :) ... Nasıl mı?
Cumartesi akşamı içtim ilacı ve gece 21:30'da otobüs hareket etti. Otobüs hareket eder etmez seçtiğim bir filmi izlemeye başladım. Derken filmin sanırım 15. dakikası falandı uyumuşum... Bir ara kızım mola yerine geldik sanırım inip inmeyeceğimi sordu. Hayal meyal hayır dediğimi hatırlıyorum. İkinci mola yerinde, belki de sahur için durulan tesisti bilemiyorum, tekrar sordu cevap verdim mi onu bile hatırlamıyorum. Son mola yetinde artık lavaboyu kullanmam gerektiğini düşünüp indim. Yoksa o mola yeri sondan bir önceki miydi... Onu bile bilmiyorum. Gözlerimi zar zor açık tutarak geri otobüsteki yerimi aldığımda daha koltuğa yerleşmeden tekrar uyumaya başlamıştım...
Sonunda kızım "geldik" dediğinde zar zor etraftaki eşyalarımı toplmaya başladım. Neyse ki otobüsten indiğimde gözlerimi boğucu sıcağa rağmen açık tutabiliyordum, ta ki eve gelene kadar... Eve gelir gelmez yine yatağa yığılıverdim. Öğleyi geçiyordu acıktığımı hissederek uyandım. Oh be ilacın etkisi sonunda geçmişti. Ama tüm vücudum halsizlikten yıkılıyordu. Zar zor birşeyler yedim. Odaya çıktım, perdeyi araladım bir de ne göreyim gri bulutlar ve rüzgar... Anamur'u Temmuz ayında ilk defa böyle gördüm. Rüzgarın ardından gelen feci yağmur ve fırtına. Palmiyeler bir sağa bir sola yatıyor dallar uçuşuyor bir yandan da deli gibi yağmur yağıyordu. Sanki birileri yukarıdan aşağıya kovalarla su atıyor gibiydi. Bu tam bir deniz kenarı fırtınasıydı. Hani filmlerde gördüğümüz gibi... Yani aşağıdaki gibi...
Eh bu fırtınada açık denize girmek akıllıca olmaz diyip fırtına bitince yeniden vurdum kafayı yattım ta ki Pazartesi sabahına kadar :) Yani Anamur'daki ilk günü afiyetle yedim diyebiliriz :D
Yağmur sonrası bahçemiz de pek güzeldi doğrusu :) Islanmadan ancak bu kadar çekebildim...
Ama Pazartesi'yi dolu dolu yaşadık elbette, Salı hala devam ediyor :) Birazdan denize gideceğim için hemen konuya giriyorum. Kızımla her gün bir kendin yap (DIY) projesi uygulamaya karar verdik. Dün başladığımız projemiz henüz sonuçlanmadığı için bugün yaptığımıza geçiyorum direk ;)
Uzun zamandır yapmak istediğim şeydi. Sürekli kulaklık alıyorum ama sürekli bozuluyorlar. İçlerindeki incecik teller hemen kırılıyor :( Daha kuvvetli hem de daha güzel görünebileceği bir hale sokabiliriz kulaklıklarımızı.... Pinterestte ilk gördüğüm günden beri (sanırım 3 yıl falan oldu) yapmak istiyordum ama bir türlü yapamadım çünkü hep unutuyordum...
Bu işlem için gerekli malzemeler:
Bir adet kulaklık ve renkli iplikler. Ben kanaviçe iplikleri kullandım ancak ince orlon da olur...
İpliklerinizi kulaklığın uzunluğunun 3-3.5 katı boyutunda kesiyorsunuz.
Hepsini bir araya getiriyorsunuz...
Ucundan bağlayıp...
Başlıyorsunuz sarmaya
Seçtiğiniz rengi sararken diğer renkleri kulaklığın teli ile birlikte altına alıyorsunuz.... Açıkçası biraz uzun sürüyor ama çok keyifli oluyor hem de kulaklığınızı sağlama alıyorsunuz :D
Anamur'dan ilk DIY projesi ile keyifli bir akşam diliyorum... Ben denize kaçar ;) Görüşmek üzere...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder